“Şenpiliç’ten İşimizi Büyütmeyi Öğrendik”

Sakarya’nın Geyve ilçesine bağlı Kozan Köyü’nde ve Bilecik’in Osmaneli ilçesine bağlı Kızılöz Köyü’nde çiftlikleri bulunan Güner Tavukçuluk, 2004 yılında broiler yetiştiriciliğine başladığı
ilk günden beri Şenpiliç’le iş birliği yapıyor. Üç erkek kardeş ve oğulları tarafından yönetilen Günerler Tavukçuluk’tan Mustafa Güner ve İsmail Güner ile birlikteyiz.

Mustafa Güner: “Uzun yıllar önce dedelerimiz Gevye’ye yerleşmişler burada tarım ve hayvancılık yapmaya başlamışlar. Biz ikinci ve üçüncü nesiller de yıllarca dedelerimiz ve babalarımızla toprakta tarım yaptık, sonra da hayvancılığa geçtik. Yani dedelerimizden gelen baba mesleğimiz tarım ve hayvancılık.

“Hayvancılık yaparken bir süre sonra da broiler yetiştiriciliğiyle tanıştık ve 2004 yılında Gevye Kozan’da ilk broiler çiftliğimizi kurduk. Önce iki kümesle başladık. Zaman içinde üretimi geliştirdikçe ve üretimden kazandığımızla yatırım yapma isteğiyle kümes sayımızı artırdık ve 2014 yılında bu çiftliğimizi tamamladık. Bugün Kozan’da 125 dönüm üzerinde, 42.000 metrekare kapalı alanda iki grup, 12 kümesten oluşan iki çiftliğimiz var.

“2016 yılında ise Bilecik ili Osmaneli ilçesi Kızılöz Köyü’nde bir grup olmak üzere üçüncü çiftliğimizin inşasına başladık ve burada da 110 dönüm üzerinde 6 kümesten oluşan çiftliğimizi kurduk.

“Kısacası, Günerler Gıda olarak bugün 18 kümeste toplam 1 milyon iki yüz elli bin civciv kapasitesi ile çalışıyoruz. İbrahim, İsmail ve ben olmak üzere üç erkek kardeş ve Serdar, İsmail ve Naci olmak üzere her birimizin üç oğlu bu işte aile şirketi olarak ortağız.”

“ŞENPİLİÇ’İN DİSİPLİNİNİ SEVİYORUZ”

“Faaliyetimize başladığımız ilk günden beri Şenpiliç’le çalışıyoruz. İş birliğimiz uzun yıllardır sürüyor. Şenpiliç çok disiplinli bir firma. Bu disiplinli yaklaşım üretici olarak bizim çok hoşumuza gidiyor. Tüm süreçlerde görev alan personelin tamamı da işini çok iyi ve aynı disiplin içinde yapıyor.

“Şenpiliç Kurucusu ve Onursal Başkanı Sayın Haşim Gürdamar da çiftliğimizi bizzat ziyarete geldi ve kümeslerimizi gezdi. Bizi, ailece işimizin başında olduğumuz ve işimize sahip çıktığımız için tebrik etti. Haşim Gürdamar işine heyecanla sarılan, merakını hiç yitirmeyen ve her detayı önemseyen bir iş insanı.

“Biz de yıllarca kazandığımızı işimizi geliştirmek için yatırıma harcadık, hala da yatırım yapıyoruz. Teknoloji ilerledikçe biz de her geçen gün yeni teknolojiye ayak uydurduk. Çünkü hem dedelerimizden, babalarımızdan böyle gördük hem de işimizde büyümek istiyoruz. Üç kardeş bu işe başlarken daima büyüme isteğiyle yola çıktık. Her zaman her koşulda işimize baktık ve ekmeğimizi kazanmaya odaklandık.

“Sayın Haşim Gürdamar da her toplantıda ‘bizlere işinize sahip çıkın, işinizde büyüyün’ der. Bu cümleler bizim için hep bir yol gösterici oldu. Dolayısıyla Şenpiliç’in büyüme vizyonuyla birlikte büyümek istiyoruz.”

Mustafa Güner: “20 yıl önce faaliyetimize başladığımız ilk günden beri Şenpiliç’le çalışıyoruz. Şenpiliç çok disiplinli bir firma. Bu disiplinli yaklaşım üretici olarak bizim çok hoşumuza gidiyor. Tüm süreçlerde görev alan personelin tamamı da işini çok iyi ve aynı disiplin içinde yapıyor. Bununla birlikte Şenpiliç’in Kurucusu ve Onursal Başkanı Haşim Gürdamar da her toplantıda bizlere ‘işinize sahip çıkın, işinizde büyüyün’ der. Bu cümleler bizim için hep bir yol gösterici oldu. Biz de yıllarca kazandığımızı işimizi geliştirmek için yatırıma harcadık, hala da büyümek için yatırım yapıyoruz.”

İsmail Güner: “Günerler Tavukçuluk olarak ari bölgelerde faaliyet gösteriyoruz. İklimimiz de üretime çok uygun ama maalesef bu sene çıkan büyük yangınlar ormanlarımızı çok tahrip etti ve bundan sonra iklim değişikliği ile karşı karşıya kalır mıyız göreceğiz.

“20 yıldan fazladır Şenpiliç’le çalışıyoruz ve bana göre Şenpiliç Türkiye’de tek. Üretimde, satışta, lojistikte… Bunun yanında yetiştiricileriyle diyaloğu da çok iyi. Bir sorun olursa anında çözüm alıyoruz. Veteriner hekimlerimizden aldığımız hizmet de dört dörtlük.

“Şenpiliç hayvan refahına ve biyogüvenliğe, bunların eşliğinde denetime de çok önem veriyor. Hayvanın girdiği günden çıktığı güne kadar bizleri çok sıkı denetliyor. Denetimi biz de çok önemsiyoruz, verimli üretim için çok önemli buluyoruz. Biyogüvenlik ve hayvan refahı uygulamalarını harfiyen yerine getiriyoruz. Çünkü burada ciddi bir emek veriyoruz ve hayvanlarımızın sağlıklı ve huzurlu olması bizim için çok önemli.

“Arazilerimizin etrafını perde duvar, perde duvarın üzerini de çitle kapattık. Girişlere otomatik çift kapı yaptırdık. İlk kapıdan girişte araç dezenfeksiyonunu uyguluyoruz ve dezenfeksiyonun etki etmesi için araçlarımızı bir süre burada bekletiyoruz.

“Sahada kümeslerimizin dört bir yanı betondur ve sürekli yıkarız. Haftada bir sahaya dezenfeksiyon amaçlı ilaçlama yaparız. Bu sistemi oturttuk ve çok iyi gidiyor. Giriş çıkışlarda el ayak dezenfeksiyon istasyonlarımız eksiksizdir.

“Kısacası biyogüvenliğe ve hijyene çok önem veriyoruz, vermek zorundayız. Biyogüvenliği bilmek yetmez, harfiyen yerine getirmek için yatırım da yapmak gerekiyor.”

“ŞENPİLİÇ’TE HER ŞEY PLANLI VE DAKİK”

“Şenpiliç yem ve civciv kalitesi, tedarik hızı, lojistik kabiliyeti bakımından da lider. Her şey zamanında ilerliyor. Disiplin derken en çok bunu kast ediyoruz. Bizim işimizde zamanlamaya uyarak, planlı hareket etmek çok önemli. Örneğin, sevkiyatta en ufak bir gecikme canlıların yaşamını tehlikeye atar. Şenpiliç’te her şey dakik ve düzenli. Lojistik ve planlama çok başarılı. Çünkü disiplin olmazsa her şey aksar.

“Güncel teknolojileri süreçlerine de entegre eden bir firma Şenpiliç. Yenilikçi bakış açısına sahip. Diyelim ki, yükleme sistemlerinde bir yenilik oldu, Şenpiliç bunu hemen uygulamaya alıyor. Bizlere de sürekli yeniliğe açık olmamızı öğütlüyor. Çünkü yeniliği ne kadar uygularsanız o kadar verim alıyorsunuz. Bu nedenle yeniliğe her zaman açık olmak bizim işimizde çok önemli.

“Eskiden manuel olarak kümeslerimizi yönetiyorduk, sonra otomasyon geldi, daha iyi verim almaya başladık. Isıtma ve soğutma sistemleri yenilendikçe biz de yeni sistemlere geçiş yaptık, daha çok verim aldık. Havalandırmaları teknolojiye göre yeniledik, daha çok verim almaya başladık. Kısacası yenilik ve ilerleyen teknolojiye uyum, beraberinde verimi getiriyor.

“Tabii otomasyon sistemine, ilerleyen teknolojiye ve yapılan yeniliklere rağmen insan olmadan olmaz. Her iki çiftliğimizde de ailece işimizin başındayız ve her bir kümesimize bir çalışanımız bakıyor. Sadece 20 kişilik bir ekip kümeslerimizden sorumlu.

“Her kümesin bir bakıcısı var çünkü teknoloji saati saatine kümeste gerekli uyarlamaları yapsa da insan gözünün de bunun hayvan için yeterli olup olmadığını görüyor olması lazım. Rahatı yerinde mi, altlık kuru mu gibi detayları da takip etmesi lazım. Hayvan da insan gibi. Onun da kalbi var, nefes alıyor. Hatta insandan çok daha hassas. Sürekli her şeyine dikkat etmen lazım. En ufak bir hataya yer yok. O nedenle, titizlikle çalışıyoruz. Ekibimizle birlikte havalandırmaların doğru çalışması, yemliklerin ve sulukların arızasız çalışması, altlığın kuru olması gibi pek çok detaya titizlikle eğiliyoruz.

“Veterinerlik hizmetleri de rutin denetimlerin yanı sıra bizim görüp de tanımlayamadığımız veya takip ettiğimiz halde göremediğimiz, anlayamadığımız detayları gözlemlemek için çok önemli. Veteriner hekimlerimiz böyle durumlarda bize konuyu izah ediyor ve yapmamız gerekenleri anlatıyor. Bu hizmet de bize güven veriyor.”

“HİÇBİR İŞE ZOR DEMEMEK GEREKİR”

“Maalesef yangınlardan dolayı yatırımlarımızı biraz bekletmek zorunda kalsak da yakın zamanda, başlangıçta 600.000 kapasiteli yeni bir çiftlik yatırımımız daha olacak. Tüm otomasyon ve biyogüvenlik uygulamalarını bu çiftlikte de aynı şekilde hayata geçireceğiz. Kızılöz ve Kozan’daki çiftliklerimizi yıllar içinde yaptık, yaptıkça da yeniledik. Fakat bu yeni çiftliğimiz, bu iki çiftliğimizle edindiğimiz deneyimlerle bambaşka bir yer olacak. Her şey en başından güncel ve ileri teknoloji ile donatılmış olacak. Eğer hayata geçirebilirsek bu yatırımla kapasitemizi 2 milyona çıkarmayı hedefliyoruz.

“Her işin bir zorluğu olduğu için ‘şu iş zordur’ diye ayırt edemeyiz. O nedenle bana göre yaptığınız her işin üzerine düşmeniz gerekir ve bu da zorluk değil, kolaylığı getirir. Hiçbir işe zor dememek, başladığınız işi kovalamak gerekir.

“Broiler yetiştiriciliğinde de ciddi bir mücadele veriyoruz ama onlar sağlıkla büyüdükçe biz de mutlu oluyoruz. Bir sebepten biraz çiftlikten uzaklaşmam gerekse aklım hep burada kalıyor ve sürekli bakıcılarımızı arayarak kontrol ediyorum. Bazen ‘bize güvenmiyor musun’ diye soruyorlar ama bunun güvenmiyor olmakla alakası yok. Çünkü benim anlayışıma göre iş yapan her insan sürekli işinin başında durmalı ve işine sahip çıkmalı. Dedelerimiz ve babalarımız da bizlere böyle öğretti. Bu işi çok seviyorum ve büyümeye devam etmek istiyoruz. Türkiye’de de gelecekte üretim ve dolayısıyla ihracat da artacak diye düşünüyorum.”

Comments are closed.

Navigate